Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SORUŞTURMA / GERÇEK HAYAT.

Şiir eleştirisi alanında YKY’den çıkan Eser Gürson’un Edebiyattan Yana adlı kitabına  baskısı tükendiği için ulaşamıyorum. Bir de yine YKY’den  çıkmasını şiddetle arzuladığım bir kitap var. Henüz basılmamış. Basıldığında  edebiyat ortamındaki sessizlik suikastını yaracağını düşünüyorum bu kitabın. Hangi kitap o? Eleştirimizin piri Hüseyin Cöntürk’ün Divan Edebiyatı araştırmaları.Bir önsözden okumuştum. Yayınlandığında akademik camiada epey ses bulur bu eser. Zira Cöntürk bu eserinde daha çok eski şiire Yeni-eleştiri penceresinden bakıyor. Türkiye’de bir ilk bu. Kalıpları sarsan bir yaklaşım getireceği kesin. İşte ben de bu iki eserin yayımını ‘baharı gözler gibi’ merakla hevesle bekliyorum. Mustafa Celep.

İLK ŞİİRLER'DEN. ''FİLİSTİNLİ ÇOCUK ŞARKISI''

FİLİSTİNLİ ÇOCUK ŞARKISI Sen ışığını arayan çocuksun kanatlan biraz Şöyle gel de konuşalım nasılmış bindiğin atın Konuştuğun dünya, indiğin deniz. Çarpa çarpa büyüyen hangi sesindir elbet bilmek isterim Şehre hüzün taşımaktan çokça kanadın Seni bir gür ırmakla çağıldayan ruhundaki karaltı Seni kadın yüklü gemilerle karşılayan metanet Savaşlardan, korkutulmuş güvercinler gibi geçtin. Ürktün muktedirler saltanatından, solgunluğa sığındın. Ses ver şimdi ‘masumiyet şarkıları’na, biz yorgunuz biz suçluyuz sen konuş Sen konuş, hükmü senindir sapan taşı ardında bekleyişlerin Dilimde yara izidir, Filistin’de taşların Filistin’de taşların, zihnimdeki öfkedir. El­-Aksa’dır varlığımı taşıran Varlığını varlığıma rapteden Kudüs’tür. Seni solgun sayfalarda aradı yitik bir kadın Seni yoruldum yaşamaktan ey çocuk, koptu kopacak bir damar gibiyim Kırılsın silahlardan medet umanlar! Şimdi kanatlan ey gök yüzlü, durma şimdi konuş konuştur sesini. Hıncından doğan zehirli bir şarkı gibi Konuş ki duru