Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şiir Sırası / Ali K.Metin

Şiir Sırası / Hece 168, Aralık 2010 Ali K. Metin Mustafa Celep muhalif duyarlıktan beslenen anti-konformist bir şiir yazıyor. Bireysel yaşantıyla siyasal, toplumsal gerçeklik arasında kurduğu kurmaca bağlardan varoluşsal bir durum, bir bilinç geliştirmek isteyen poetik tutum şiirinin genel anlamıyla egemen özelliğini teşkil etmektedir. Soluklu ve enerjik olduğu kadar rahat okunan bir şiir yazıyor olmasını da karakteristik unsurları arasında sayabiliriz. Bunda bilhassa sese dayalı söyleyişin etkin rolü var. Ancak rahat okunurluk her zaman şiirin lehine bir anlam taşımayabiliyor. Kolaycılıktan veya sesin tınısına kapılmaktan kaynaklanan iptidaileşmelerin bir çoğuna rahat okunur, akıcı şiir değerlendirmesi yapılması ise gerçekten de eleştirel bir garabettir. Nazım Hikmet’in slogana ve didaktizme boğulmuş bir kısım şiirleri bu meyanda ibretamiz örnekler olarak hatırlanmalıdır. Celep’in “Yunus Emre Şiiri” (Hece-167) söyleyişteki rahatlığıyla okuyucuyu içine çekebilmeyi başaran bi

Ateş Bandosu / Ramis Dara

Mustafa Celep ’in (1979) ilk şiir kitabı  Ateş Bandosu ’unda bulunan 20 şiirin ilkini okurken İsmet Özel şiiri aklıma geldi, ikinci şiiri okurken Özel’in adıyla karşılaştım. Kitabın ilerleyen sayfalarında bu ilişki ve izlenimin pek de yoğun olmadığını düşünmeye başladım. İlerleyen sayfalarda Ordu-Ünye’de çıkan  Kertenkele  dergisinin yayın yönetmeni Muammer Yavaş’ın, Cahit Zarifoğlu’nun ve Rimbaud’nun da adının geçtiğini gördüm.    Bazı şiirlerde şiir ve din işlerinin birbirine biraz fazla karıştırıldığı görülse de kitabın genelinin böyle olmadığı söylenebilir. Bir başka dikkat çekici özellik, taşrada yaşayan, yükseköğrenimi sırasında da büyük kentte bulunmamış şairin, şehir nefretini dile getirmesi; bu eleştirinin temelinde de madde uygarlığına karşı çıkış yatmakta.    ”Herkes Gibi Değil Asaletten Çatlayarak” şiirinde “Yepyeni bir şiir tarzı gerekli”, “Yeni bir tarz gerekli” şeklinde dile getirdiği görüşlerini şair, bu kitabının yayımından iki yıl sonra dergilerde yazdığı ya

Ateş Bandosu / Serdar Akdağ

ATEŞ BANDOSU* Doksanlar ve sonrasında yazılan şiirin, Türk Şiiri'nin durgunluk dönemi olarak adlandırabileceğimiz Seksen Kuşağı  süreğinde ortaya çıkmış olmasına karşın bu dönem şiirinden hemen hiçbir etki almamasını tek tek iyi şairlerine rağmen Seksen   Kuşağı'nın şiirde dikine bir açılım kazandırma gücünden yoksun oluşuna bağlayabiliriz. Varlığından söz edebileceksek modern şiirin özellikle dolaşımda olan bölümü için en çok izlenen   ve etkisi en çok hissedilen ayağı; İkinci Yeni'nin sakınılması zor bir kanal ve tercih imkanı olarak ortaya çıktığına vurguda bulunmamız gerekir. <******> Doksanlar sonrası ,  İslamî hassasiyetleri ayırıcı bir özellik olarak mesele edinen   kesimin Sezai Karakoç, İsmet Özel, Cahit Zarifoğlu gibi usta isimlerin   biçim ve içeriksel pratiklerinden faydalanma eğilimlerini bu noktada anlaşılır bulabiliriz.Aktivasyon anlamında geniş, teorik olarak da sağlam bir temellendirmeyi ihtiva eden bir verim, bir mecrayı işaret almak ,

Mustafa Celep'in Çıkartması / Abdulkadir Akdemir

Mustafa Celep'in çıkartması Ateş Bandosu isimli ilk kitabındaki ilk şiiri “Çıkartma” üzerinden Mustafa Celep şiirine genel bir bakışta bulunuyor. 18 Kasım 2009 Çarşamba 10:00 “Bu inadına direnişim beni güçlü kıl Tanrım Güvendiğim bir şey değildir aklım”  Mustafa Celep şiirini yaşayarak yazıyor. İlk kitabının bu ilk şiirinde bu “benim” diyor adeta. Bir çarpık düzenin, yalpalayan gidişatına sağlam bir karşı  çıkışın seslerini ulaştırıyor bize şair. Sırtını yasladığı  makamlar üstü kudretten ilham alarak doğru ve haklı davayı üstleniyor. Kendisinin fazlaca sahiplendiği bir sözle ifade etmeye çalışırsak; hayatın tam ortasında kendisiyle “cebelleşen” eşrefi mahlûkat ile yüz yüze kalmaktayız bu şiirler toplamında.  Dinmeyenlerin dillenişi Çağdaş zamanların kalemli ve yahut “uçan ayakkabılı” savaşçılarının siluetleri mısra başlarında, sayfa aralarında gözlerimize istikamet çizer gibidir.  Celep “ kendini kaybedip tekrar bulanın” kavgasını vermektedir. “Tanrı”dan