Ana içeriğe atla

İLK ŞİİRLER'DEN. ''FİLİSTİNLİ ÇOCUK ŞARKISI''




FİLİSTİNLİ ÇOCUK ŞARKISI

Sen ışığını arayan çocuksun kanatlan biraz
Şöyle gel de konuşalım nasılmış bindiğin atın
Konuştuğun dünya, indiğin deniz.
Çarpa çarpa büyüyen hangi sesindir elbet bilmek isterim
Şehre hüzün taşımaktan çokça kanadın
Seni bir gür ırmakla çağıldayan ruhundaki karaltı
Seni kadın yüklü gemilerle karşılayan metanet
Savaşlardan, korkutulmuş güvercinler gibi geçtin.
Ürktün muktedirler saltanatından, solgunluğa sığındın.
Ses ver şimdi ‘masumiyet şarkıları’na, biz yorgunuz biz suçluyuz sen konuş
Sen konuş, hükmü senindir sapan taşı ardında bekleyişlerin
Dilimde yara izidir, Filistin’de taşların
Filistin’de taşların, zihnimdeki öfkedir.
El­-Aksa’dır varlığımı taşıran
Varlığını varlığıma rapteden Kudüs’tür.
Seni solgun sayfalarda aradı yitik bir kadın
Seni yoruldum yaşamaktan ey çocuk, koptu kopacak bir damar gibiyim
Kırılsın silahlardan medet umanlar!
Şimdi kanatlan ey gök yüzlü, durma şimdi konuş konuştur sesini.
Hıncından doğan zehirli bir şarkı gibi
Konuş ki durulayım
Konuş ki güneşler taşıyayım umutlarına
Ey her gün şahlanan acının çehresinde
Yumruk yumruk büyüyen bir öfkedir haydi kanatlan.

(Mustafa Celep, Yediiklim dergisi, sayı:171, Haziran 2004)




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SORUŞTURMA: 'KARŞILAŞMA' KAVRAMI

EPİĞİN VE DENEYSELİN SINIRLARINDA KARŞILAŞMA Şairin dünya ile karşılaşması bazen bir ‘hayret’ bazen de ‘şiddet’ biçiminde gerçekleşir. Şairin dile karşı gösterdiği şiddetle dünyaya karşı gösterdiği şiddet arasında koşutluk arayabiliriz. Bu koşutluk bizi, şairin aşılması-aşırılaştırılması-bir deney alanı olarak görülmesi gereken dile karşı tutumunun netlik kazanmasına, belli bir açıklığa kavuşturulmasına sevk edecek, bu yolda şairin dil tavrı gün ışığına kavuşacaktır. Dünyadan yara almış şiir yazarının dünyaya karşı gösterdiği şiddeti olumlayabiliriz. Burada olumlanması gereken bir diğer özellik de dilde yaratıcı deneylere girişmiş her şairin dünyaya karşı gösterdiği şiddetin meşruiyetidir. Dünya karşısında hayret eden şairi lirizm sınırları içinde görmemiz mümkün. Nahif bir şairdir bu. İncitmekten çekinir. Nezaket sahibidir. Dünya karşısında geri çekilmiş, hayretini gizleyememiştir. Oysa şiddet her zaman girişken şairlere has bir özelliktir. Dünyadan, dünyanın aldığı biçimden mem

''Koca Bir Devrim Olan Ev'', Kertenkele, Mustafa Celep

MUSTAFA CELEP KOCA BİR DEVRİM OLAN EV Koşturmanın çevik ruhu, yağmurcası annemdir Ritmik tıpırtısını duyar ruhunda yağmurun Sabahtır diri üzümlerin sabahı alacakarganın Başlar titrek ilahisini söylemeye yağmurun. Ben yok benlik yok adam kayırmaca yok torpil yok Biz var daima biz yana yakıla yürünülen bu evlerde Aydınlık ve gerçekçi biz Kül tablalarıyla sigara izmaritleriyle biz İncirlerin eğilip lezzetini vermesi var Şeftali ağaçlarıyla biz Benliğin değil bizliğin türküsü çığırılır bu evlerde Üzüm bağlarıyla yorgun bitkin biz Köpeğiyle kedisiyle içtenlikli telaşıyla biz. Aydınlık ve gerçekçiyiz ahiliğe inanırız inanırız dosta üzüm vermeye Aydınlık çünkü baygın bir tat veren incirleriyle. DEVAMI : Kertenkele dergisinin 25. sayısındadır. (Ekim-Aralık 2013) http://kertenkeleedebiyat.blogspot.com.tr/

Genç Hikâyeciye Tavsiyeler / Mustafa Nurullah Celep/ Poetik Haber

Mustafa Nurulah CELEP HİKÂYEDE İLK ADIMLAR: ŞEMSETTİN YAPAR’IN ‘ GENÇ HİKÂYECİYE TAVSİYELER’ İ * 1. Hikâyeci Şemsettin Yapar ’ın Sütun Yayınlarından çıkan Genç Hikâyeciye Tavsiyeler adlı kitabı, hikâye yazmaya kolları sıvayacak olan yazar adaylarına bir başlangıç oluşturması bakımından bir teşviknamedir. Yeni hikâyeci adaylarına teşvik yollu önerilerde bulunması, hikâye kurgusuna ve yazım sürecine yönelik bir yol-yordam-yöntem belirlemesi bakımından da bir temrinler toplamını içerir. 2. Şemsettin Yapar’ın hikâye yazmak isteyen öğrencisine gönderdiği samimi mektuplardan müteşekkil kitapta, ön açıklamaların, kısa teorik bilgi ve ipuçlarının ardından verilen bilgileri somutlayan hikâye örnekleri gelir. İfade edilen öneriler sonrası teorik bilgi ile birlikte hikâye pratize edilir, müşahhas hale getirilir. Hikaye sanatının inceliklerinin mektuplar yoluyla öğretildiği ve tavsiye edildiği kitapta mektup başlıkları da başlı başına bir ip ucu, bir nüans değeri t